Tevessülün meşru olanı

Prof. Dr. Faruk Beşer 2022-06-10

Tevessülün meşru olanı

Tevil bahsine biraz ara verip soluklanalım. Tevessül ve istiğase kavramlarını ele alalım. Bunlar da aslında tevile kurban gitmiş kavramlarımızdandır. Bir iki yazı ile bunların aslını öğrenmeye çalışacağız.

Tevessülün kelime anlamı; vesile edinme, yani bir yol, bir sebep bir çare arama demektir. Allah (cc) kendisinden yardım isteyen müminlerin bunun için vesile edinmelerini, bir bakıma kendilerine düşeni yapmalarını ister. Yani Allah’tan bir şey isteyenler bir vesile arasınlar, Allah için bir şeyler yapsınlar ki istemeye yüzleri olsun demek istenir. ‘Ey iman edenler, Allah’a karşı takvalı olun, O’na yaklaştıracak vesileyi arayın ve O’nun yolunda cihat edin ki, kurtulabilesiniz’ buyurur (5/Mâide, 35). Demek ki, önce iman, sonra takva yani Allah’ın emir ve yasaklarına riayet, sonra da ilave olarak bir vesileye tutunma. Ve cihad da o vesilelerin en büyüklerinden biri.

Vesile kelimesinin Kur’an-ı Kerim’de iki yerde ve marife/bilinene işaret eden bir kalıpla gelmiş olması (Mâide/5, 35; İsra/17, 57), aslında onun bilinen bir şey olduğunu ihsas eder. Yani tutunacağınız vesileler bellidir.

O halde vesile, kulun Allah’tan bir şey istemeye yüzünün olabilmesi için yapılacak ibadetlerini yapması, hayır ve hasenatta, ardında da dua ve niyazda bulunmasıdır. Şu ayeti kerimede söylenen de işte böyle bir tevessüldür, vesile edinmedir: ‘Ey müminler, Allah’tan sabır ve namazla yardım dileyin’. (2/Bakara, 153). Demek ki, insan Allah’tan bir şey isteyecekse farzların dışında bir de nafile namaz/hacet namazı kılarak istemesi, olmadıysa buna sabırla devam etmesi, yardım dilemeye yüzünüzün olmasının, sonunda da istediği yardımın gelmesinin bir vesiledir.

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0